Microsoft, Windows 8′de boot sürelerinin çok daha kısalacağını söylüyor. Bu cümle Windows kullanıcılarılarına müjde gibi. Özellikle biraz eski donanımlara sahip olanlar arasında Açılış/kapanış süreleri çok uzun olduğu için bilgisayarını açık bırakıp giden çok kişi var ve fakat büyük ihtimalle Microsoft’un boş vaatlerinden birine daha alet oluyoruz.
Şirket geleneksel cold boot ve hibernation(kış uykusu) modundan çıkma arası bir melez kip geliştirdiklerini söylüyor. Yani bu durumda kullanıcının oturumu kapatılıyor ama kernel oturumu uyku durumuna geçiyor. Kernel çok daha az bellek (fiziksel belleğin %10-15′i kadar) işgal ettiği için “uyanma” anında daha hızlı yükleniyor (normalde makina uyku moduna girdiğinde kullanıcı verilerini de sakladığı için fiziksel belleğin dörtte üçünü kaplıyor). Tabii eğer sisteminiz SSD üzerinde yüklüyse bu süre ciddi anlamda kısalıyor. Böylece bilgisayarınıza yeni güncelleme yüklendiğinde sisteminizi yeniden başlatmak için “şu da bitsin, ondan sonra” diye hesap yapmak zorunda kalmayacaksınız.
Peki bu kernel açılış/kapanışta kendini küçücük bir yere sığdırabiliyor da, işletim sistemini niye bu kadar hoyrat kullanıyor? Windows’un yavaşlama sebeplerinden biri, kendi kendine büyümesi ve dolayısıyla (boyutu 1 kb bile olsa) fazla dosyanın diskte oraya buraya yazılıp erişim sürelerini uzatması. Ayrıca Windows kendi yaptığı her hatayı da marifetmiş gibi dump edip oraya buraya yazıyor ve çok az kişi bu hata dökümlerine bakıp sebebi anlayabiliyor. Bunun dışında açtığınız sıkıştırılmış dosyaların, güncellemelerin, yüklemelerin geçici dosyaları da hayatınız boyunca uğramayacağınız biryerlerde saklanıyor.
Windows 8 ile gelecek yeni Metro arayüzü pek şık, pek derli toplu görünüyor; fakat bildiğiniz gibi Microsoft yeni bir karar daha verdi; elindeki bilgisayarın MP3 oynatıcıya benzemesini istemeyen kullanıcıya geleneksel arayüzü de bir program olarak sunuyor. Yani kernelin donanımı itip kakma şekli geri planda yine aynı (gerçi değişirse bir de sürücü sorunları çıkacak).
Kernel dediğimiz şey aynı “bünye” kelimesine benziyor. Ne vücut, ne metabolizma, ne zahmet, ne fıtrat. Yazılımla donanımın arasını bulan bir komşu gibi aslında. Kernel hatası dediğimiz şey de kernelin ruh haline göre değişiyor. İki dakika önce yaptığınız işlem kernelin keyfini kaçırdıysa gönül koyup kamerayı açmayıveriyor, daha kötüsü “kamera mı, al sana kamera diyip mavi ekranı yüzünüze kapatıveriyor. İşletim sistemini belli bir süre formatlamadan kullanmayı başarırsanız kernel size yavaş yavaş alışıyor, şişen makina daha iyi çalışıyor ama bu sefer yavaş açılıp kapanıyor çünkü kernel o sırada üzerine daha rahat birşeyler giymek için sizi oyalıyor. Ne olacak bu kernelin hali? Bu kez kendisi uyandıktan sonra bir de kullanıcı dosyası mı bekleyeceğiz? Tıpta uyku felci diye geçiyor, eskiler karabasan der. Beyin uyanır ama vücut hala uyku halinde olduğu için kıpırdayamazsınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder